19-22 Aralık 2000…Unutmadık, Unutmayacağız!
19 Aralık 2000 tarihinde, adına ‘Hayata Dönüş Operasyonu’ verilen bir saldırı başlatan iktidar, iş makineleri, ateşli silahlar, gaz bombaları, yanıcı kimyasal silahlar kullanarak 20 hapishanede aynı anda yapılan ve 4 gün süren operasyon sonucunda 30’u tutuklu, 2 si asker 32 insan hayatına son verildi.
“Hayata dönüş” adı verilen bu katliam operasyonu, iktidar yetkilileri tarafından yapılan açıklamalarda da net olarak ifade edildiği gibi, en üst düzeyindeki kurumlar arasında tam bir mutabakatla gerçekleştirildi.
19-22 Aralık’ta medyanın takındığı tavır da ibret vericiydi ama şaşırtıcı değildi. Günlerce yapılan saldırıları meşru gösteren, öldürülmeleri aklayan bir kampanya yürüttüler.
19-22 Aralık, yani katliamının gerçekleştirildiği tarih kuşkusuz tesadüf değildi. 2000 yılı başında IMF ile yapılan yeni anlaşmaların ülkeye getireceği ağır şartların uygulanabilmesi için, önce buna karşı çıkacak muhalefet odaklarının ortadan kaldırılması gerekiyordu. Bunun önemli ayaklarından birini de hapishaneler oluşturuyordu.
Saldırılarla, sisteme muhalif olanlar hedef alındı. İçerde tutuklular adına F tip denilen hücrelere mahkum edilmek istenirken, dışarıdaki herkese, “Bana muhalif olanların sonu ‘Hayata Dönüş'” olur mesajı verilmek isteniyordu.
Bu saldırıda; devrimci tutuklular Ahmet İbili, Ali Ateş,Ali İhsan Özkan,Alp Ata Akçayüz, Aşur Korkmaz, Berrin Bıçkılar,Cengiz Çalıkoparan,Ercan Polat,Fahri Sarı,Fırat Tavuk, Fidan Kalşen,Gülser Tuzcu,İlker Babacan,İrfan Ortakçı,Murat ÖrdekçiMurat Özdemir,Mustafa Yılmaz, Nilüfer Alcan,Özlem Ercan,Seyhan Doğan,Sultan Sarı Şefinur Tezgel, Ünsal Gedik,Yasemin Cancı,Yazgülü Güder Öztürk,Halil Önder Ceyhan,Hasan Güngörmez,Rıza Poyraz yaşamını yitirdi.
Dışarda da bu katliamın önlenmesi, tutukluların insanlık dışı hücrelere konulmaması için demokratik kitle örgütleri ve tutuklu ailelerine karşı ise operasyonlar yapıldı, 3 bine yakın insan gözaltına alındı.
Bunca bilgiye, bilirkişi raporlarına, tanık anlatımlarına, Adli Tıp raporlarına rağmen, katliam sanıklarına karşı açılan davalar zamanaşımı ve beraat kararları ile bir bir kapatıldı. Bayrampaşa hapishanesindeki katliamla ilgili dava ise Bu davanın 42’inci duruşması Bakırköy 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde 3 Mart 2021 tarihinde görülecek. Yani 20 yıldır bir sonuç yok.
19-22 Aralık saldırısının üzerinden 20 yıl geçti. Katliamı direnişle yanıtlayan tutsaklara yönelik saldırılar bugün farklı yöntemlerle fakat aynı anlayışla sürüyor.
Hapishanelerdeki keyfi uygulama ve hak gasplarını arttırdı. Tutsakların bedel ödeyerek elde ettiği haklar gasp edilmek isteniyor. Görüşler kısıtlanıyor, koğuşlar basılarak çalışmalarına, kitaplarına, fotoğraflarına, mektuplarına vb. özel eşyalarına el konuyor. Mektuplar gönderilmiyor, gelen mektuplar verilmiyor. Keyfi disiplin cezalarıyla infazlar yakılıyor. Hasta tutsaklar serbest bırakılmıyor.
19 Aralık katliamı bir insanlığa karşı suçtur. Yargılama bu suç kapsamında yapılana, zamanaşımıyla desteklenen cezasızlık son bulmalıdır.
19 Aralık Katliamını unutmadık, unutturmayacağız!
DOSTLUK VE KÜLTÜR DERNEĞİ
(DKDER)19