Adana’da İşçi Emekçi Birliği kuruldu
İşçi Emekçi Birliği Adana bileşenleri 16 Haziran’da düzenledikleri basın toplantısı ile kuruluşunu deklere etti.
İşçi sınıfının çıkarları doğrultusunda, tüm direnişleri büyütme, ilkeler ve hedefler doğrultusunda bu mücadeleyi geliştirme hedefi ile yola çıkan, DKDER olarak bileşeni olduğumuz İşçi Emekçi Birliği Adana’ya çalışmalarında başarılar diliyoruz.
İşçi Emekçi Birliği Adana’nın kuruluş deklarasyonunu yayımlıyoruz:
İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!
İşçi emekçi Birliği Adana bileşenlerinin çağrısı
İşçilere, emekçilere, ezilenlere reva görülen; savaş, açlık, yoksulluk, sömürü, kapitalizmin sonuçları olarak varlığını devam ettiriyor ve hayatlarımızın türlü saldırılarla baskı altına alınmaya çalışıldığı bir dönemden geçiyoruz. Bu saldırılar çoğu zaman siyasi ve ideolojik kuşatmalarla devam ederken; sürekli olarak işçiler, emekçiler yoksullaştırılmakta, işsiz bırakılmakta, açlıkla terbiye edilmektedir. Kapitalistlerin bütün bu örgütlü saldırıları karşısında işçi ve emekçiler örgütsüzlüğe terk edilmekte, demokratik hakları ve talepleri yasaklanmakta ya da en iyi halde unutturulmaya çalışılmaktadır.
Emperyalist kapitalist dünya düzeni yaşadığımız toprakların en derin krizlerini yarattığı gibi dünyada da krizler benzer şekillerde devam etmektedir. Devam eden emperyalist savaşların dünya halklarına saldırıları artarken savaşların yıkıcı etkilerini yine işçi ve emekçiler göğüslemekte ve bu da yetmezmiş gibi farklı uluslardan işçileri birbirlerine düşman ettirilmektedirler. Sınıf kardeşliğinin en büyük düşmanı burjuvazi, işçileri bölmek ve uyutmak için en iyi bildiği yol; ırkçılığı körüklemek olmuştur. Emeklerimizi çalanlar, işçilerin sırtından servet edinenler, artan yoksullukların ve işsizliklerin nedeni ezilen ulusların işçileri değil, işçileri emekçileri açlığa mahkûm eden kapitalistler ve onun örgütleyicisi burjuva devletlerdir. Kapitalist emek sömürüsü sınıf mücadelesi sorununun ayırt edici özelliği olmakla birlikte, temel sorundur ve işçileri, emekçileri doğrudan ilgilendirmektedir.
Mücadele her yerde!
Esas mücadele hedeflerimiz olarak gördüğümüz sınıf mücadeleleri ancak işçi sınıfının ve emekçilerin devrimci eylemleri ile aşılabilir. Yaşadığımız bölgelerde sınıf mücadeleleri benzer özellikler gösterdiği gibi, yoğunlukları; grev ve direnişlere bağlı olarak, işçi sınıfının siyasi örgütlenme gücüne, sendikalarla olan ilişkilerine ve sömürünün şiddetine bağlı olarak da farklılıklar göstermektedir. İşçi Emekçi Birliği’nin farklı şehirlerde başlatmış oldukları ve devrimci mücadelenin en iyi örneklerinden birini devam ettiriyor olmalarını önemli bir kazanım ve başarılı bir deneyim olarak görüyoruz. Bu oluşumun farklı bölgelerde; yeni eylem biçimlerini ve kazanımları inşa edeceğine inanıyoruz.
Bizler, Adana’da bulunan devrimci ve sosyalistler olarak, temel sorunların çözümü için; işçi sınıfının örgütlenme araçlarının işçi ve emekçiler ile güç kazanması, onların siyasi taleplerinin gündeme gelmesi ve devrimci dayanışmanın gerekliliği şartlarında buluşuyoruz. İstanbul ve İzmir’de devam eden İşçi Emekçi Birliği’nin mücadelesini mücadelemiz olarak görüyoruz ve mücadelenin her yerde olması, deneyimlerimizden öğrenmek ve hayata geçirmek için İşçi Emekçi Birliği Adana bileşenleri olarak bir araya geldik. Bu temelde bizlerde ortaklaşılan ilkeler bağlamında bir araya gelerek, aşağıda belirtilen ilkeleri sahipleniyoruz.
Bu koşullarda; “imzacı kurumlar olarak; aşağıdaki maddelerde mutabık kaldığımızı, buna uygun bir hareketle sürece müdahalelerimizi şekillendireceğimizi beyan ediyoruz.”
1- İşçi ve emekçilerin tabana dayalı devrimci, siyasal, birleşik inisiyatifini ve mücadele hattını geliştirmeyi esas alıyoruz.
2- işçi sınıfı ve emekçilerin her türlü eylemine yön verecek öncü kuşağının gelişip serpilmesini için birleşik bir çabayı ortaya koymayı esas alıyoruz.
3- İşçi sınıfını kuşatan milliyetçilik, şovenizm, cinsiyetçilik başta olmak üzere sınıfın birliğini parçalayan her türlü gerici ideolojiye karşı mücadeleyi, sınıf bilinci ve kimliğini geliştirmek için esas alıyoruz.
4- İşçi sınıfının çok azının sendikalı vb. olduğu, olanların da tabana dayalı inisiyatifinin zayıf ve yetersiz olduğu zeminlerin gelişen sınıf hareketi ve direnişleri taşıyamadığı ortadadır. Bu anlamıyla sınıf mücadelesinin sadece yasal sınırlarla ve mevcut araçlarla sınırlandırılmadığı, fiili-meşru mücadele çizgisini öne çıkaran bir anlayışla hareket etmeyi esas alıyoruz.
5- Sendikalar önemli ölçüde işçi sınıfının öz örgütlülükleri olmaktan uzaklaşmıştır. Bir çok sendikaya hakim bürokratik anlayışların misyonu işçi ve emekçileri sermaye adına kontrol altında tutmak ve sömürü çarklarının kusursuz dönmesini sağlamaktır. İşçi sınıfının öz örgütü olan sendikalara hakim bürokratik anlayışların aşılması ancak taban inisiyatifinin geliştirilmesi ile mümkündür. İşçi sınıfının tüm mücadele örgütleri ve araçlarının gerçek misyonuna kavuşması için işçi örgütlerinde işçilerin temsiliyetini sağlamayı esas alıyoruz.
6- Sınıf mücadelesini merkezine alan tüm örgütlenmeleri destekler ve bu örgütlenmeler arasında dayanışma ve ortak mücadeleyi öne çıkartıyoruz.
7- Her ne kadar direnişler ekonomik taleplerle başlasa da egemenler her direnişe siyasal olarak yaklaşmakta, buna göre konum almaktadır. Bu anlamda direnişlerin politikleştirilmesini, kazanımla sonuçlanmasının en önemli noktalarından biri olarak görüyoruz.
8- Her direnişi kendi özgünlüğünde değerlendirerek politikleştirmeye çalışmak, direnişleri tekil direnişler olmaktan çıkarmak ve genelleştirmek ortak hedeftir.
9- Direnişlerde işçilerin özne olduğu, söz, yetki, kararın işçilerde olduğu bir tarzı ortaya koymanın, işçilerin kararlılığını, sınıf ve mücadele bilincini, arttırmanın temel noktalarından biri olarak kabul ediyoruz.
İmzacı kurumlar arasındaki bu ilkelere bağlı olarak;
*Direnişler arasında bağ kurar, sınıf dayanışmasını geliştirmek için yollar bulur, direnişlerin koordinasyonunu sağlamaya çalışır.
*Var olan direnişlerin kazanması hedefi ile hareket ederken, sınıf içerisindeki yeni örgütlenmeleri desteklemek ve sınıf çıkarları doğrultusunda yön vermek konusunda ortak hareket eder.
*Burada imzacı olan yapılar arasında dayanışma ve kolektif aklı geliştirme esastır. Örgütlenme ve direnişlerin olduğu fabrikalarda, işyerlerinde etkin olan tüm kurumlar buna uygun hareket eder.
*İmzacı kurumlar sınıf mücadelesinin öne çıkardığı, güncel sorunlara yönelik de müdahale etmeyi, birlikte kampanya, basın açıklaması, etkinlik vb. yapmayı hedefler.
Mücadeleyi büyütmek ve birleştirmek adına belirtilen ilkeler ve hedefler doğrultusunda bu mücadeleye katkı sunacak ve katılacak herkese çağrımızdır!