Cuma, Eylül 20, 2024
Güncel

Ücretli kölelik düzenine karşı mücadeleyi büyütmeye davet ediyoruz

İşçiler, emekçiler,

HALKIMIZ

Bugün neden meydanlardayız, neden buradayız sizlere anlatmak istiyoruz!

Sermaye ve onun AKP-MHP iktidarı, sözde işçi ve emekçileri temsil eden sendika bürokratları her yıl olduğu gibi yeni yılın asgari ücret oyununu gösterime sundu.

Asgari ücretle ilgili olarak öncelikle şunu belirtelim.

Kapitalist sistemin ülkemizdeki asgari ücret politikası diye ilan ettiği sömürü politikasının başlıca birçok önemli özelliği vardır.

Bu özellikleri işçi sınıfı ve emekçiler hem yaşayarak görmekte hem de bilimsel veriler bunu açıkça ortaya koymaktadır.

Birincisi, Türkiye’de asgari ücretle çalışanların kapsamı oldukça yüksektir. DİSK-AR verileri ile çeşitli araştırmalar asgari ücret civarında bir ücretle çalışanların oranının yüzde 50’lerde olduğunu gösteriyor. Bu demektir ki, milyonlarca işçi asgari geçim için yetersiz olan asgari ücretle geçinmeye çalışıyor.

İkincisi,  üstelik işçilerin bir bölümü de yasal asgari ücrete dahi erişemiyor. Öyle ki,  tekstil, giyim, deri, mobilya imalatı, gıda, inşaat ve turizm sektörlerinde işçiler daha yüksek düzeyde asgari ücret altında çalışıyor.
Üçüncüsü, verilerden anlaşılıyor ki Türkiye, Avrupa ülkeleri içinde en düşük asgari ücrete sahip beşinci ülkedir. Hem de 2013’te Avrupa’da Türkiye’den düşük asgari ücretli 14 ülke varken, 2023 yılı sonunda sadece 4 ülke vardır. Türkiye AB ülkeleri arasında en düşük toplu iş sözleşmesi kapsamı oranına sahip iki ülkeden biridir.

Dördüncüsü, asgari ücretteki artış oranının diğer emek gelirlerine yansımaması, düşük toplu iş sözleşmesi kapsamı ve sendikalaşma oranları, asgari ücreti ortalama ücret haline getiriyor.

Bir 8 kişi ve yazı görseli olabilir

Türkiye’de diğer emek gelirleri artışının sınırlı kalması sonucunda asgari ücret ile diğer ücretler arasındaki makas kapanıyor ve asgari ücret civarı ücretle çalışanların oranı artıyor. Giderek artan bir biçimde daha çok emekçi asgari ücrete yakın ücretlerle çalışır hale geliyor.

2002’de asgari ücret altında ücret alanların oranı yüzde 18,5 iken 2022’de bu oran yüzde 33,8’e yükseldi. Asgari ücretin yüzde 5 fazlası ve altı ücret alanlar 2002’de yüzde 27,8 iken 2022’de yüzde 37,5’e, asgari ücretin yüzde 10 fazlası ve altı ücret alanlar 2002’de yüzde 30,7 iken 2022’de yüzde 38,4’e yükseldi.

Beşincisi, kayıt dışı çalışan işçilerin ücretleri beklendiği gibi çok daha düşüktür. Asgari ücret altında çalışanların oranı kayıt dışı çalışanlarda yüzde 83,5’tir.

Altıncısı, kadınların çok büyük bir bölümü asgari ücret ve daha altında ücretlerle çalışmaktadır. Tahmini 7 milyon kadın çalışanın yüzde 61,4’ü asgari ücretin altı ve asgari ücretin yüzde 20 fazlası ücretler ile çalışmaktadır. Kadınların yüzde 41’i ise asgari ücret dahi alamamaktadır.

Tüm bunlardan çıkan sonuç, TÜRKİYE HIZLA ASGARİ ÜCRETLİLER ÜLKESİNE dönüşmektedir.

Emekçileri açlığa, yoksulluğa, sefalete mahkûm eden sermaye düzeni ve onların anda sözcülüğünü yapan AKP-MHP iktidarı bir taraftan “Kriz var, bekleyin, geçecek, az kaldı, enflasyonu tek haneye indireceğiz, enflasyona ezdirmeyeceğiz” lafları ile halkı kandırmaya devam ediyor. Diğer taraftan

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “yüksek maaş zamlarının enflasyonu tetiklediğini” söyleyerek, emekçileri sefalete mahkûm eden politikalarını meşrulaştırmaya çalışıyor.

Bir 10 kişi ve yazı görseli olabilir

Açıkçası, holdinglerin, sermayedarların vergi borçları silinirken, onlara teşvik üzerine teşvik verilirken, işçiler, emekçiler söz konusu olunca bütçe dengesi, enflasyon, cari açık akıllarına geliyor.

Çıkacak sonucu, asgari ücret oyunun sonunu zaten biliyoruz! Asgari ücretten bir beklentimiz yok, emekçilerin de bir beklentisi olmamalıdır.

Sermaye ve iktidarının belirlediği asgari ücret ile geçinmek mümkün değil. Her hanede birkaç kişi asgari ücret ile çalışmak zorunda kalıyor. Elektrik, su, doğalgaz, iletişim, ulaşıma sürekli zam geliyor. Zam yağmuru altında halk kıt kanaat geçinmeye çalışıyor.  Enflasyon ve vergiler emekçileri eziyor. Yoksulluk sınırı Kasım 2023 dönemi için 45.686 TL’dir. Açlık sınırı ise 14.025 TL’dir. Mevcut asgari ücret 11.400 TL açlık sınırının altındadır.

Geçerli olan asgari ücret bir kiraya bile yetmiyor. Yenisi de yetmeyecek!

Bir 10 kişi ve yazı görseli olabilir

Bizler adına asgari ücret denilen azgın sömürü politikasının ve oyunlar eşliğinde belirlenmesini kabul etmiyoruz. Çünkü asgari ücreti belirleyen Asgari Ücret Tespit Komisyonu sermayenin çıkarlarını korumakta ve temsil etmektedir.

Sermaye temsilcilerinin bizim adımıza karar vermesine, bizleri sefalete mahkûm Etmesine, geleceğimizi karartmasına izin vermiyoruz, vermeyeceğiz.

Fabrikalarda, işyerlerinde, meydanlarda haklarımızı aramaktan, sermaye ve iktidara karşı mücadele etmekten başka yolumuz yoktur. En doğal haklarımızı almak, alın terimize sahip çıkmak zorundayız.

Kaldı ki,  emekçiler için sorun sadece asgari ücretin belirlemesi değildir. Emekçilerin talepleri çok daha kapsamlıdır ve bunu bir kez daha duyurmak istiyoruz!

Diyoruz ki,

-Elektrik, su, doğalgaz, ulaşım, iletişim, en temel insan haklarıdır insanî

ihtiyaç kadarı ücretsiz olmalıdır!

-Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılsın!

-Eğitim ve sağlık her düzeyde ücretsiz olmalıdır!

-İnsanca yaşanabilir bir ücret!

-Herkese insanca yaşamaya yaraşır barınma hakkı!

-İşçi ve emekçilerden alınan dolaylı, dolaysız tüm vergiler kaldırılsın!

-Asgari ücret görüşmeleri canlı yayınlansın!

-Bölge, cinsiyet, ülke ayrıcı yapılmadan  Eşit İşe Eşit Ücret politikası uygulanmalıdır.

Bir 8 kişi ve yazı görseli olabilir

Sermayenin ve iktidarın saldırılarına karşı dünden bugüne ülkemizin her tarafında greve çıkan ve direnen işçiler izlenmesi gereken yolu gösteriyor. Bugün de asgari ücret oyununu bozmanın, insanca çalışma ve yaşam koşulları elde etmenin yolu işçi sınıfının birliğinden, mücadeleden geçiyor.

Patronların sürekli büyüyen zenginliklerinin yaratıcıları bizleriz. Yaratan ve üreten bizleriz. Bizler bu sömürü ve talan düzenine mahkûm değiliz. Çözüm kapitalizmin kölelik düzeninde ya da bu düzeni koruyup kollayan burjuva partilerinde değil, kendi ellerimizdedir. İnsanca yaşam ancak ve ancak sosyalizmdedir.

Yeter ki kendi gücümüzün farkına varalım, örgütlenelim!

İşçi ve emekçileri İnsanca yaşanacak ücret için, en temel hak ve özgürlüklerimiz için fabrikalarda, havzalarda, mahallelerde bir araya gelmeye, ücretli kölelik düzenine karşı mücadeleyi büyütmeye davet ediyoruz.

Emeğin sömürüsü üzerine kurulu kapitalist düzeni yıkma, işçi-emekçilerin kendi iktidarını kurma mücadelesine omuz vermeye davet ediyoruz.

İmzacı gruplar:

DEVRİMCİ TURİZM İŞÇİLERİ SENDİKASI

İşçi Emekçi Birliği-İzmir Bileşenleri:

BİRLEŞİK İŞÇİ KURULTAYI

DOSTLUK VE KÜLTÜR DERNEĞİ

KALDIRAÇ

KÖZ

SÖZ VE EYLEM

Bir yanıt yazın