FİLİSTİN VE LÜBNAN’DA DEVRİMCİ ÖNDERLİKLER DESTEKLENMELİDİR
FİLİSTİN VE LÜBNAN’DA DEVRİMCİ ÖNDERLİKLER DESTEKLENMELİDİR
Başta ABD olmak üzere emperyalizmin desteğindeki işgalci Siyonist İsrail’in Lübnan’a dönük saldırılarında ilk defa, Beyrut merkezinde, Kola bölgesinde bir apartman, drone saldırısıyla hedef alındı. Suikast saldırısında, FHKC Askeri Güvenlik Departmanı Sorumlusu Muhammed Abdel Aal (Ebu Gazi), FHKC’nin Lübnan’daki askeri lideri Emad Odeh (Ebu Ziyad) ve FHKC savaşçısı Abdul Rahman Abdul Aal ölümsüzleşti.
Yoldaşlarımızın katledilmesi nedeniyle FHKC ve Filistin ve Lübnan halkına üzüntü ve dayanışma dileklerimizi iletirken, Filistin ve Lübnan’da süren işgal ve direnişe ilişkin, yanlış eğilimlere, ülkemize yansımalarına dair birkaç önemli noktaya da değinmek istiyoruz.
Biliyoruz ki, bu saldırılar ne ilk ne de son olacak. Emperyalizmi, kapitalizmi ve siyonizmi yenmeden işgal ve katliamlar asla son bulmayacak. Bu ise sağlam bir devrimci politik inanç, strateji ve kararlılıkla mümkündür. Bu saldırılar karşısında, Filistin halkının, dünya halklarının, devrimci örgütlerin, Filistin’de Hamas ve Hizbullah kuyrukçuluğuna değil, devrimci önderlikler etrafında birleşik mücadeleye, desteğe, ittifaka yönelmeleri gerekiyor. Filistin halkının gerçek kurtuluşu FHKC ve devrimci örgütler etrafında toplanmaktan geçmektedir.
Gerek Filistin’de gerekse Lübnan’da işgale ve siyonizme karşı direnen halkların direnişini destekliyoruz. Devrimci kurtuluş geleneği Filistin’de tarihsel süreçte her zaman devrimci örgütlerin ve halkın yanında saf tuttu ve bugünde aynı samimiyetle saf tutuyoruz! Düşmanımın düşmanı benim dostumdur mantığı ile yürümüyoruz, yürüyemeyiz.
Çünkü, işgal, katliam dahil tüm kötülüklerin arkasında emperyalizm ve kapitalizm gerçeği olduğunu görmeyen, kapitalist sisteme hapsolan, gerici ve dini temelde iktidarlar kurmayı hedefleyen yapıların elinde hiçbir ülkenin özgür ve huzurlu bir geleceği yoktur, olamaz.
Dünyada sosyalizmin geçici yenilgisinin de etkisiyle zayıflayan, güç kayıp eden devrimci- sosyalist yapılarda ne yazık ki, çeşitli sapma ve eğilimler baş göstermiş, çoğu ülkelerde reformizm ve parlamenterizm egemen eğilim haline gelirken, devrim ve sosyalizm unutulmuş, kendi dışındaki güçlere bel bağlama eğilimleri güçlenmiştir. Bugün bir çok faktöründe etkisiyle gerek Filistin ve Lübnan’da gerekse de ülkemiz dahil bir çok ülkede bunun örneklerini ibretle izlemekteyiz.
Öyle ki, Hizbullah ve Hamas hayranlığı ortalığı kasıp kavurmaktadır. Tam bir kafa karışıklığı ile şaşırtıcı açıklamalar yapılmaktadır. Hem de onlarca yıldır Filistin halkının ayağa kalkmasını sağlayan devrimci güçler olmasına rağmen. İşgale karşı duruşu emperyalizme karşı bir savaş olarak algılamayan, kapitalizm içinde dini bir iktidar hedefleyenlerin emperyalizmi yenmesi, halklara özgürlük getirmesi mümkün olamayacağı biline biline.
ABD projeleri doğrultusunda ve olanaklarıyla İsrail ortadoğu’da bölgesel olduğu kadar özel bir savaş, yani işgal ve soykırıma temelli bir savaş yürütmektedir. Filistin’de işgale karşı halkın, devrimci güçlerin var olma ve on yıllardır koruğu topraklarına sahip çıkma, özgür yaşama isteği temelinde direnişi, yine dini yapıların kendi dini iktidarını kurmak için direnişi vardır. Buralarda direnişin güçleri arasında ittifaklar olabilir ve vardır da. Buralarda yapılan ittifakın içeriğini bilmediğimizden ayrıca bizi bağlamaz. Yapılan ittifakları bizim sorunumuz değildir. Biz tam da bu noktada, Hamas ve Hizbullah’ın yanında değil, FHKC ve devrimci gruplar ile halkın direnişinin yanındayız. Bizim savaş alanlarında yanyana olacağımız, savunacağımız, öveceğimiz ancak ve ancak FHKC ve devrimci gruplardır. Hamas ve Hizbullah gibi anlayışlar asla değil…
Bugün Filistin ve Lübnan’daki direnişi değerlendirirken, tarihsel olarak haklı, örgütsel olarak güçsüz duruma düşen devrimci örgütlerin, yeniden güçlenmesi için yeni ufuklar açması, enternasyonalist dayanışmanın büyütülmesinin yollarının bulunması için çaba harcanmasının bir ihtiyaç olduğunu görüyoruz.
Unutmayalım, işgal, soykırım, saldırı ve katliamları durdurmanın tek yolu Ortadoğu halklarının birleşik direnişidir!
Evet, Beyrut’ta büyük direnişin ve özgürlük düşünün tarihsel misyonun taşıyıcıları olan yoldaşlarımız, Filistin kurtuluş mücadelesinin yenilmezlik andı olarak ölümsüzleştiler.
Filistin direnişi kazanacak, emperyalizm ve siyonizm yenilecek. Yaşasın halkların devrimci kurtuluş mücadelesi!
DKDER