Perşembe, Aralık 11, 2025
Emek DünyasıGüncel

İzmir Eğitim-Sen 2.Nolu Şube: İhraçlar intikam aracına dönüştü

KHK ile ihraç edilen kamu emekçilerinin işlerine dönmeleri talebiyle gerçekleştirilen eylemin 350’nci haftasında konuşan Fatma Çayır, “Temel hak ve özgürlükler sistematik şekilde bastırılmıştır” dedi.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İzmir Şubesinin, Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) işten çıkarılmaları protesto etmek amacıyla her çarşamba düzenlediği oturma eylemini 350’nci haftasında da Karşıyaka çarşı girişinde basın açıklamasıyla devam ettirdi.

Eylemde, “İhraç tecrittir. Tecrit insan hakları ihlalidir. Hak ihlallerine hayır. İşimize geri döneceğiz” pankartı açılan açıklamada sık sık “Hak hukuk adalet”, “KHK’ler gidecek biz kalacağız” ve “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları atıldı.

AYM VE AİHM KARARLARI TANINMIYOR

Basın açıklamasını Eğitim Sen İzmir 2 No’lu Şube TİS ve Hukuk Sekreteri Fatma Çayır okudu.

Türkiye’de ise Tek Adam rejimi kurumsallaştıkça anayasa ve hukuk adeta askıya alındığını,hak arama yollarının tıkandığını,yargı bağımsızlığının fiilen ortadan kalktığını temel hak ve özgürlüklerin sistematik şekilde bastırıldığını söyleyen Fatma Çayır,“Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarının tanınmaması pratikleri “normal”e dönüştürülmüş, “normal”e uymayanlar üzerinde her türlü baskı aracı devreye sokularak etkisizleştirilmeye çalışılmıştır. Bu hukuksuzluk rejiminde seçilmişlerin, gazetecilerin, insan hakları savunucularının ve muhaliflerin hakkında açılan keyfi soruşturmalar ve uzun tutukluluklar günün rutin haberleri haline getirilerek olağanlaştırılmıştır.”dedi.

‎bir veya daha fazla kişi, Brandenburg Kapısı ve ‎şunu diyen bir yazı '‎Hatri วก่ระ14 Dog PrG O-OHETEK TNE lata នេ วมันท้ ET AKYAZILI AN No:7 TEKNOSA r lidir. yır! ğiz. ብህ OTURMA EYLEMİMİZ 350 HAFTASINDA EĞİTİNSEN İZMER 2 NOLU ŞUBE עורן‎'‎‎ görseli olabilir

AÇLIK VE SEFALET ÜCRETİ ORTALAMA ÜCRET OLDU

İktidarın iradesinin halk iradesinin önüne geçtiğini, kayyumlar eliyle seçme ve seçilme hakkı kağıt üzerinde göstermelik hale getirildiğini, kayyum atamaya gerekçe gösterilen davalardan beraat eden seçilmiş belediye başkanlarının dahi yeniden görevlerine iade edilmediğini vurgulayan Çayır, iktidarın emek karşıtı politikaları sonucunda çalışma yaşamında da kazanılan hakların bir bir ortadan kaldırılması süreci devam ettirildiğini, açlık ve sefalet ücreti ortalama ücret ve güvencesiz istihdamın olağan hale getirildiğini, vergi adaletsizliğin büyüdüğünü, kamu hizmetlerinin niteliği siyasal kadrolaşma nedeniyle ciddi biçimde gerilediğini söyledi.

İHRAÇLAR İNTİKAM ARACINA DÖNÜŞTÜ

20 Temmuz 2016’da sonrasında ilan edilen OHAL ve sonrasında çıkarılan KHK’ler nedeniyle ortaya çıkan hak ihlallerinin devam ettiğini,  iktidarın ihraç edilen ya da açığa alınan kamu görevlileri için ‘bir daha geri dönmemek üzere kamu görevinden çıkarma’ kararı vermesinin, ihraç edilen kamu görevlilerin ‘yaşam hakkı’ ve ‘çalışma hakkına yönelik açık bir tehdit olduğunu ifade eden Çayır, ‘ KHK’lerle hukuksuzca ihraç edilen kamu emekçilerinin adalet arayışı yargı eliyle uzun yıllara yayılarak adeta bir intikam aracına dönüştürülmüştür. Bizler, bu alanda 350 haftadır haklarında herhangi bir yargı kararı bulunmayan, hukuken suç olmayan gerekçelerle ihraç edilen tüm kamu görevlilerinin bütün haklarıyla birlikte derhal işlerine iade edilmeleri için sesimizi yükseltiyoruz.’dedi.

bir veya daha fazla kişi, kalabalık, Brandenburg Kapısı, sokak ve yazı görseli olabilir

KADIN CİNAYETLERİ ARTTI

Konuşmasında Çayır, kadın yoksulluğu tarihi seviyelere çıktığını,kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinin hız kesmediğini, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkışın ağır sonuçlarının daha da görünür hale geldiğini, bu ağır tabloya rağmen 6284 Sayılı Kanun’a yönelik saldırıların sürdüğünü, cezasızlık politikası nedeniyle “şüpheli” kadın cinayetlerinde bariz bir artış görüldüğünü ifade etti.

Çayır, MESEM, ÇEDES ve benzeri uygulamalarla çocukların eğitim hakkının zayıflatıldığını, çocuk işçiliğinin devlet politikalarıyla meşrulaştırıldığını, Sadece 2024–2025 döneminde “MESEM + stajyer + kayıt dışı çocuk işçi” toplamında en az 72 ölüm rapor edildiğini, yoksulluk içinde büyüyen milyonlarca çocuk için insan hakları kâğıt üzerinde kalan bir ifadeye dönüştüğünü söyledi.

bir veya daha fazla kişi, kalabalık, Brandenburg Kapısı ve yazı görseli olabilir

MÜCADELEDE KARARLIYIZ

İnsan haklarının korunmasının, emekçilerin hak mücadelesiyle doğrudan bağlantılı olduğunu vurgulayan Çayır,“Haklar verilmez alınır” şiarıyla fiili ve meşru mücadeleyi esas alan KESK olarak; emek, barış, demokrasi, laiklik, eşitlik ve insan hakları mücadelemizi her koşulda, her baskıya rağmen kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz.”dedi.