Cumartesi, Aralık 21, 2024
GüncelUncategorized

Buca’da asgari değil insanca yaşam ücreti eylemi

Buca Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri gerçekleştirdikleri bir eylem ile “insanca yaşanacak ücret” talebini dile getirdi.

DKDER’in de katılarak destek verdiği Buca Emek ve Demokrasi Güçlerince Şirinyer Migros önünde yapılan eylemde “Geçinemiyoruz! İnsanca yaşayabileceğimiz ücret istiyoruz” şiarlı pankart açıldı.

Eylemde ortak Basın metnini okundu. Açıklamada AKP’nin ekonomi programının işçi ve emekçilere dayattığı koşullar aktarılarak süren asgari ücret görüşmelerinden yansıyanlar ifade edildi. İşçi ve emekçiler, insanca yaşanabilecek ücret ve insanca koşulları için birlikte mücadeleye davet edildi.

Yapılan basın açıklamasında şu görüşlere yer verildi:

Bugün burada, asgari ücret görüşmeleri sürerken patronlara ve onların tek adam yönetimine karşı işçilerin taleplerini dile getirmek için buluştuk. Erdoğan-Şimşek ekonomi programı, IMF raporları ve patron örgütleri açıkça ekonomik programın yükünü işçilere keseceğiz, patronların kârları katlanırken, işçiler açlık sınırında yaşamaya devam etsin diyor.

ÖNGÖRÜLEN RAKAMLAR AÇLIK VE SEFALET EDEMEKTİR

2025 bütçe görüşmelerinin de gösterdiği tablo sermayeye aslan payı verilirken, işçi ve emekçilere, kamu hizmetlerine kaşığın ucuyla bütçe verileceğidir. Haftada bir asgari ücret tespit komisyonu toplanıyor ama görüşmelerde herhangi bir miktar dahi konuşulmuyor. Yıllardır sahnelenen bu oyunu bizler çok iyi biliyoruz. Bugün bir ailenin açlık sınırı 22 bin, yoksulluk sınırı 75 bine yaklaşmışken asgari ücret görüşmelerinin biteceği öngörülen rakamlar işçi emekçileri açlık ve sefalete sürüklemek anlamına gelmektedir.

İzmir’de yapılan asgari ücret anketinde işçilerin %99,7’si asgari ücreti yeterli bulmazken, %70’i asgari ücretin 35-45 bin arasında olması gerektiğini düşünüyor. Görüşülen işçilerin %73,2’si 10.000 TL üzerinde kira ödüyor. İşçilerin %68,6’sının kredi borcu var ve %99’u mevcut ekonomik durumunu kötü olarak değerlendiriyor.

6 kişi ve yazı görseli olabilir

SERMAYEDERLER YATLARI KATLARIYLA KEYİF ÇATIYOR

Yani çıkan sonuçlar gösteriyor ki, işçilerin ekonomik durumu, temel yaşam giderleri ve ücretleri arasındaki makas gittikçe açılıyor. İktidarın ve hizmet ettiği sermaye çevrelerinin sözcülerinin dillendirdiği enflasyon ve ekonomik hedefler, sermayedarların düşük ücret talebi işçilerin gerçekliğinin ve taleplerinin yakınından bile geçmiyor. Sermayedarlar yatlarıyla katlarıyla keyif çatarken, işçiler bir ekmeğin hesabını yapmak zorunda kalıyor.

ASGARİ ÜCRET ÖNGÖRÜLEN ENFALYONA KURBAN EDİLMEMELİ

Maruz kaldığımız ağır çalışma koşulları, yaşanan iş cinayetleri ve kazalarının sıklığı verdiğimiz emekle ücretlerimiz arasındaki farkın ne kadar çok olduğunu gösteriyor. Bugün de asgari ücrete enflasyon oranında zammı kabul edersek yarın mahkum edileceğimiz yer yine iktidarın açlık ve yoksulluk sınırını hiçe sayarak bize biçtiği rakamlar olacaktır. Bu nedenle tüm işçilerin, asgari ücret alan almayan farkı gözetmeksizin asgari ücretin öngörülen enflasyona kurban edilmemesi için mücadele etmesi gerekmektedir. Asgari ücret artışı diğer tüm ücretlerin artışına etki etmeye devam edecektir.

“Ücretler artarsa enflasyon artar” yalanlarına inanmamalıyız. Dönüp hep birlikte bakalım: Temmuz’dan bu yana asgari ücrete zam yapılmadı fakat kiralara, faturalara, ete, süte, peynire, domatese gelen zamlar durmadı, enflasyon kendi istedikleri oranları bile yakalayamadı. Çünkü esas sebep ücretler değil, şirketlerin aşırı kârlarıdır!

4 kişi, Brandenburg Kapısı ve yazı görseli olabilir

ÜCRET, SENDİKAL VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELELERİ BİRLEŞTİRİLMELİDİR

Birleşik Metal İş Sendikası’nın örgütlü olduğu fabrikalarda işçiler patron örgütü MESS’in düşük ücret dayatmasına ve iktidarın patronların çıkarı için grevi yasaklamasına karşı grevlerini sürdürüyor. 2 bin metal işçisi ya hakkımız olanı alacağız ya da grev diyor. Grevin başarısı tüm sözleşmeler, ücret ve maaşlar için çıta olacaktır. Tüm sendikalar ve emek örgütlerine çağrımız şudur: Parça parça ülkenin dört bir yanında süren ücret ve sendikal özgürlük mücadelelerini birleştirelim!

10 kişi ve yazı görseli olabilir

AÇLIK SINIRININ DEĞİL, YOKSULLIK SINIRIN ÜZERİNDE ASGARİ ÜCRET

Son olarak asgari ücret görüşmelerinin sonlarına yaklaşırken buradan iktidara ve onların sermaye güçlerine tekrar sesleniyoruz: İşçiler yoksulluğu reddediyor, işçiler öngörülen enflasyonu reddediyor, işçiler siz kasalarınızı doldururken açlığa mahkum olmayı kabul etmiyor. Asgari ücret açlık-sefalet ücreti olmamalıdır. Açlık sınırının altında değil, yoksulluk sınırının üstünde insanca yaşayacak asgari ücret için tüm işçileri mücadeleye çağırıyoruz!”