ABD’nin Küba’ya uyguladığı abluka 33. kez mahkum edildi

ABD’nin Küba’ya bugün pratikte bir ablukaya dönüşecek olan ambargosunun tarihi, Küba Devrimi’nin tarihi kadar eskidir.

İlk olarak 1960 Temmuz ayında ABD, Küba’dan ithal ettiği şekere sınırlama getirdi.

ABD’nin Küba devrimini yıkmaya dönük saldırıları ablukadan ibaret değil elbette. Her türlü komplo, karalama, ajan faaliyetleri sözkonusudur. Elinden gelse bir kaşık suda boğmak istemektedir.

Kennedy, 1962 yılında ambargoyu sıkılaştırır.

İlk olarak 1992 yılında Küba Demokrasisi Yasası, ya da daha bilinen adıyla Torricelli yasası ABD Kongresi’nce kabul edildi. Metin, özünde Küba’da rejimin değişmesi gerektiğini, ve ABD’nin bunun için elinden geleni yapacağını söylüyordu. Dolayısıyla Küba’nın içişlerine karışmanın ötesinde, açıkça düşmanlık sergileyen bir belgeydi.

Torricelli yasası Küba’yla ticaret yapan tüm ülkeleri, ABD yardımlarını kesmekle tehdit etmekle kalmaz sadece, ayrıca Küba’yla ticaret yapan gemilerin, 180 gün boyunca hiçbir ABD limanına yanaşamamasını öngörür. Bir ticaret gemisi için 180 gün ABD’ye uğramamak, çok zor bir durum yaratır. Yine Torricelli yasası, Küba’ya gönderilen ABD dolarına kısıtlama getirir.

Ancak asıl darbe, iki ABD’li Cumhuriyetçi Jesse Helms ve Dan Burton’un önerdiği Helms-Burton yasası’nın kabul edilmesiyle gelir. Yasanın en dikkat çeken özelliği, hem topraklar ötesi olması, hem de başka ülkelerin egemenliği altındaki tüzel kişilikleri cezalandırmasıdır.

Abluka nedeniyle Küba, ithal etmek zorunda olduğu bazı temel ihtiyaç maddelerine ya ulaşamıyor, ya da zor ulaşıyor.

Gerçekler baskı, şantaj ve iftiraya galip geldi.

ABD’nin Küba’ya uyguladığı iktisadi, ticari, finansal abluka, bugün Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yapılan oylamayla 33. kez mahkum edildi.

ABD Emperyalizminin aylardır sürdürdüğü baskı, şantaj ve iftiraya dayalı yıldırma çabalarına karşın dünya ülkelerinin ezici çoğunluğu Küba’dan yana oy kullandı.

Karar tasarısı, 193 üyeli BM Genel Kurulu’nda oylandı. Oylamada 165 ülke, ambargonun kaldırılması yönünde oy verdi.

Aralarında ABD ve İsrail’in de bulunduğu 7 ülke, karar tasarısına karşı “hayır” oyu kullandı. 12 ülke de çekimser kaldı.

ABD, birkaç uydusuyla birlikte bir kez daha yalnız kaldı. Bu zafer kararlı Küba hükümetinin, direngen Küba halkının mücadelesinin ürünü.

Kararda, ABD’nin Küba‘ya yönelik “ekonomik, ticari ve finansal” ambargosunu sonlandırması istendi. Küba Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez Parrilla, burada yaptığı konuşmada, Küba’yı “dünya çapındaki terör örgütlerini desteklemekle” suçlayan ABD yönetimini kınadı.

BM antlaşma ve genel kurul kararlarına göre ABD, uyguladığı insanlık dışı ablukayla Küba halkına yönelik soykırım suçu işliyor. Ülkeyi yalnızca son bir yıl içinde 7,5 milyar dolardan fazla zarara uğratan ablukanın altmış yıldan uzun süredir yol açtığı toplam zarar ülkenin kalkınmasının önündeki en büyük engeli teşkil ediyor.

Küba’ya uygulanan insanlık dışı abluka tümüyle kalkana kadar mücadeleye devam!

Kahrolsun abluka! Yaşasın Küba devrimi!